Toplumsal yaşam içinde hepimiz ailede, okulda ve yakın çevremizde değişik nedenlerle çatışmalar yaşarız.
Bu durum son derece doğaldır. Çünkü toplumu meydana getiren insanların düşünceleri, kişilikleri, karakterleri, beklentileri, çıkarları ve kültürleri birbirinden farklıdır.
Çatışmalar çoğunlukla insanların; rekabet etmesi, uyumsuzluk yaşaması, gergin olması, beklentilerinin karşılanmaması, kültürel açıdan uyumsuzluk yaşaması, düşmanlık beslemesi ve en önemlisi anlaşamaması durumunda ortaya çıkmaktadır.
Çatışma, yaşamın özünde vardır ve dolayısıyla yaşamın doğal bir parçasıdır. Yaşamımız boyunca bazen bir konuda karar vermekte zorlanırken kendi kendimizle, hangi televizyonda hangi programın izleneceği konusunda aile üyelerimizle, nasıl vakit geçireceğimiz konusunda anlaşamadığımız arkadaşlarımızla çeşitli çatışmalar yaşarız. Eğer bu çatışmalar çözüme kavuşturulmazsa kızgınlık, düş kırıklığı, küskünlük, üzüntü gibi çeşitli duygulara neden olabilir. Çözüm önerileri geliştirilemezse insanlar şiddete yönelebilir.

Sorunlar, konuşularak çözüme kavuşturulabilir.
Şiddet bir kişiye güç veya baskı uygulayarak istediği dışında bir şey yapmak veya yaptırmak olarak tanımlanır. Tanımdan da anlaşılacağı üzere şiddet, bir tür işkencedir. Uluslararası sözleşmelerce ve anayasalarca yasaklanan, insan onuru ile bağdaşmayan bir durumdur. Birçok çeşidine sizlerin de şahit olduğu şiddet, insanın hem fiziksel hem de ruhsal dünyasında derin yaralar açan demokrasinin reddettiği bir uygulamadır.
Çevrenize baktığınızda insanların çatışma durumunda genellikle üç farklı yolu seçtiklerini görürsünüz. Birinci gruptakiler kaçma davranışı sergilerler. İkinci gruptakiler şiddete başvururlar ve üçüncü gruptakiler de sorun çözme yoluna başvurarak sorunlarını çözerler.
Demokratik olan, yaşadığımız çatışmaları şiddete başvurmadan, sorun çözme yöntemini kullanarak çözmektir. Problem çözme yolunu seçenler demokrasinin temel değerlerini benimsemiş, saygılı, uzlaşmacı ve anlayışlı insanlardır. Bu tür insanlar çatışma durumunda etik süreci işletirler.
Çatışma yaşanan kişiyle konuşma, onu nazikçe yaşanabilecekler konusunda uyarma, diğer tarafları bilgilendirerek onlardan sorunun çözümü konusunda yardım isteme gibi yollara başvurulur. Bundan bir sonuç alamaması durumunda hukuki süreçi başlatılır ve hukukun hakemliğinde çözüm arayışına girilir. Böylece sorun her iki tarafın da kazandığı bir çözüme kavuşturulmuş olur.
Henüz Yorum Yok "Çatışmalar Şiddete Başvurmadan Çözüme Kavuşturulmalı"