Dünya üzerinde bugün yüz doksan iki bağımsız ülkenin olduğu kabul edilmektedir (UNICEF, 2013). Bu ülkelerin bazılarının yönetim biçimi cumhuriyet olarak adlandırılmıştır. Bazı ülkeler ise monarşi, sultanlık ve prensliktir.
Cumhuriyetle yönetilen ülkelerde de birbirinden farklı yönetim uygulamaları ve isimleri görülmektedir. Federal Cumhuriyet, Halk Cumhuriyeti, Federal İslam Cumhuriyeti, Federal Sosyal Cumhuriyet ve İslam Cumhuriyeti gibi tanımlamalar bunlara örnektir. Cumhuriyet rejimi ile yönetilen çoğu ülkede demokrasinin temel ilkelerinin tam olarak uygulandığı söylenemez. Aynı şekilde yönetim şekli cumhuriyet olmayan ülkelerde de demokrasinin olmadığını söylemek doğru değildir. Bunun en belirgin örneğini İngiltere’de görmek mümkündür. Resmî yönetim şekli “Anayasal Monarşi” şeklinde belirtilen ülkede, demokrasinin temel ilke ve uygulamalarının olduğu günlük yaşamda görülür.
Bir yaşam tarzı olan demokrasinin uygulanış biçimleri farklılık göstermektedir. Temelinde egemenlik yetkisini halka bırakan demokrasilerde bu yetki farklı şekillerde kullanılmaktadır. Demokrasinin uygulama biçimlerinin genel bir ayrımı yapılacak olursa, doğrudan demokrasi, yarı doğrudan demokrasi ve temsili demokrasi olmak üzere üç farklı uygulama şeklinden söz edilebilir. Aşağıda demokratik sistemin farklı uygulanış biçimleri açıklanmaktadır (Aktan, 2013).
DOĞRUDAN DEMOKRASİ
Doğrudan hükûmet de denilen doğrudan demokrasi, halkın, egemenliğini bizzat ve doğrudan doğruya kullandığı demokrasi tipidir. Devlet için gerekli olan bütün kararlar, yurttaşlar tarafından aracısız ve temsilcisiz olarak bizzat alınır. Demokrasinin ideal anlamına en yakın olan sistemdir. Antik çağda Yunan sitelerinde (Şehir Devleti) doğrudan demokrasiye rastlanır. Bu sitelerde vatandaşlar, “agora” veya “forum” denen bir meydanda toplanır; siteyi ilgilendiren kararları görüşür, tartışır ve karara bağlardı.
YARI DOĞRUDAN DEMOKRASİ
Egemenliğin kullanılmasının halk ile temsilcileri arasında paylaştırıldığı demokrasi tipidir. Temsili demokrasi ile doğrudan demokrasinin bir bileşimidir. Egemenliğin kullanımı halkın seçtiği temsilcileri verilmiştir, ancak bazı durumlarda referandum gibi araçlarla seçmenler de egemenliğin kullanılmasına doğrudan doğruya katılırlar.

Yarı Doğrudan Demokrasi
Halkın, egemenliğin kullanılmasına zaman zaman doğrudan doğruya katılabildiği bir demokrasi türüdür. Yarı doğrudan demokraside halk, “referandum”, “halk vetosu”, “halk teşebbüsü” ve “temsilcilerin azli” araçlarıyla egemenliğin kullanılmasına doğrudan doıruya katılır.
TEMSİLİ DEMOKRASİ
Parlamenter Sistem
Parlamenter sistemde yasama, yürütme ve yargı organları hukuken birbirinden bağımsızdır. Bu durum, güçler ayrılığı olarak nitelendirilir; ancak aralarında birtakım işbirliği ve etkileşim mekanizmaları da vardır. Bu sistemde yürütme yetkisi başbakan, devlet başkanı/cumhurbaşkanı tarafından kullanılır.
Başbakan yürütmede daha aktif role sahiptir. Devlet Başkanı/ Cumhurbaşkanının uzlaştırıcı ve uyarıcı bir rolü bulunmaktadır. Parlamenter sistemlerde çoğunluk ilkesi esastır. Genellikle mecliste çoğunluğu sağlayan parti, hükûmet görevini üstlenir ve bu partinin başkanı, başbakan olur.
Bakanlar kurulunun parlamentoya karşı sorumluluğu bulunmaktadır. Yasama ve yargı, yürütmeyi çeşitli yollarla denetler.
Başkanlık
Başkanlık sistemi katı bir kuvvetler ayrılığı ilkesine dayanır. Bu sistemde yürütme görevi halkın seçtiği başkan, yasama görevi halk tarafından seçilen meclis ve yargı görevi de bağımsız mahkemeler tarafından yerine getirilir. Hükûmet üyeleri, genellikle meclis üyeleri dışından başkan tarafından seçilir ve azledilir. Hükûmet üyeleri yasama organı içinden de seçilebilir ancak seçildikten sonra yasama organı üyeliklerini sürdüremezler. Yürütme, yasamanın güvenine dayanmaz.
Yarı Başkanlık
İkili otorite yapısına sahip bir sistemdir. Belli bir süre için seçilen Başkan, yürütme yetkisini Başbakanla paylaşır. Başkan meclisten bağımsız olmasına rağmen tek başına veya doğrudan doğruya hükûmet kurmaya yetkili değildir. Başbakan ve kabinesi sorumlu ve ona bağlıdır. Hükûmeti kurabilmek için güvenoyu almak ve kararlarını uygulamaya dönüştürmek için meclisin çoğunluğunun desteğine ihtiyaç duyarlar. Bu sistemde, başkana olağanüstü yetkiler verildiğini söyleyebiliriz. Meclisi fes etme, erken seçime girme, kimi kararları halkoyuna sunma, dış politikayı yönetme vb. yetkiler bunlardan bazılarıdır. Bundan dolayı başkan ile başbakan ve bakanlar kurulunun birlikte çalışması zorunludur.
Meclis Hükûmeti
Meclis hükûmeti sistemi, meclisin üstünlüğü ilkesine dayanır. Yasama ve yürütme yetkisi mecliste toplanmıştır. Meclis tarafından seçilen yürütme kurulu, meclis emirleri doğrultusunda, meclis adına yürütme görevini yerine getirir. Belirlenen her bir bakanlık için meclis tarafından birer bakan seçilir. Ayrıca başbakan yoktur. Her bakan meclise karşı yalnız kendi etkinliklerinden sorumludur. Meclis ile yürütme arasında görüş ayrılığı olursa, yürütme meclisin aldığı karar doğrultusunda görevine devam eder.
Henüz Yorum Yok "Demokratik Siyasal Sistemler"