Siyasal anlamda katılımı, “kamu yaşamında yer almak, kamu yaşamının bir parçası olmak” biçiminde tanımlayabiliriz.

Bir başka anlatımla kamuyu ilgilendiren konularda bireysel olarak sivil toplum kuruluşları ve siyasi partiler aracılığı ile kararlara ortak olmaktır. Sosyal yaşam içinde, ailede, okulda, toplumsal çevrede çeşitli katılım örnekleri ile karşılaşırız.

Ailemizi ilgilendiren bir konuda, çoğunlukla aile bireyleriyle bir araya gelerek karar veririz. Okulda öğrenci temsilciliği aracılığı ile çeşitli karar alma süreçlerinde yer alırız. Toplumsal çevremizde yaşanan olumsuz olayların çözümü konusunda müdahil olarak çözümün bir parçası oluruz.

Demokratik karar alma süreçlerine katılım, her yurttaşın önem vermesi gereken bir konudur. Katılım sayesinde sorunun çözümüne katkı sağladığımız gibi çözümün parçası olma duygusunu da yaşarız. Bu duygu ve gösterilen çaba, benzer olaylar karşısında daha duyarlı olmamızı da sağlar. Dolayısıyla katılım, demokratik sürecin ayrılmaz bir parçasıdır. Aynı zamanda vatandaşlık hak ve sorumluluğudur.

Demokratik Vatandaşlık

Ailede, okulda ve toplumsal çevrede yaşanan her süreçte çeşitli düzeylerde sorumluluklarımız vardır. Kendimizi ilgilendiren konularda demokratik karar alma süreçlerine katılarak çözümün bir parçası olmalıyız. Bu süreçten geri duranlar vatandaşlık sorumluluğunu yerine getirmiyor demektir.

Katılım, çeşitli düzeylerde gerçekleşen bir olgudur. Seçme ve seçilme hakkını kullanmak için oy vermek, toplumsal sorunların çözümüne katkı sunmak için sivil toplum kuruluşlarına ve siyasi partilere üye olmak, sorunları kurum ve kuruluşlara iletmek için kitle iletişim araçlarını takip etmek çeşitli katılım yollarındandır.